Diş yaralanması/kırılması durumunda tedaviye yardımcı olabileceğinden -mümkünse- kırılan diş parçası koruma altına alınmalıdır. Diş kırılması sonrası otuz dakika içinde diş hekimine başvurulmalıdır. Kırılan bölgede kanama varsa temiz gazlı bir bez ile kompres yapılmalıdır. Buna rağmen kanama onbeş dakika içinde durmazsa en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir.
Diş yaralanmaları/kırılmaları, dişlerin yerlerinden oynaması ya da çıkması, ağız dokularında yaralanmalar ve beyin sarsıntısı genellikle basketbol, futbol gibi temas sporları yaparken düşme ve çarpmalar ya da trafik kazaları sonucunda meydana gelmektedir. Özellikle temas sporları yapan çocuklarda meydana gelebilecek ağız yaralanmalarını ve diş kırıklarınıengellemek için ağız koruyucusu (mounth guard) kullanılmalıdır.
Diş yaralanması/kırılması sonrasında, diş travma sebebi ile kendi yuvasında yer değiştirirse hafif bir parmak basıncı ile diş eski konumuna getirilmeye çalışılmalıdır. Dişi yuvasına yerleştirilirken kesinlikle zorlanmamalıdır.
Daimi dişin yerinden çıkması
Yerinden çıkan diş bulunmalıdır. Bulunan diş kuron (taç) bölgesinden tutulmalıdır. Dişi kök kısmından tutmak buradaki dokuların daha fazla hasar görmesine sebep olabilir. Dişin kök kısmındaki dokuların fazla hasar görmesi durumunda dişin yuvasına tutunması mümkün olmaz. Kuron (taç) kısmından tutulan dişin üzerinde bulunan yabancı maddeler hijyenik bir su ile yıkanmalıdır.
Diş yaralanması/kırılması durumunda, diş yüzeyi temizlenirken ovalama yapılmamalı ve kesinlikle fırça kullanılmamalıdır. Öncelikle diş yuvasına yerleştirilmeye çalışılmalıdır. Dişi yuvasına yerleştirilirken fazla kuvvet uygulanmamalıdır. Aksi taktirde diş ve diş yuvasında ciddi hasarlara sebep olunabilir. Diş yuvasına yerleştirilebilmişse yerinde sabit kalabilmesi için üzerine temiz bir gazlı bez konularak ısırılmalıdır. Bu şekilde en kısa zamanda diş hekimine gitmelidir. Eğer diş yuvasına yerleştirilememişse dişhekimine gidinceye kadar su ya da süt içinde muhafaza edilmelidir.
Diş yaralanaması/kırılması sonrası yerinden çıkmış dişi tekrar kazanılması için diş dokularının fazla zedelenmemesi ve mümkün olduğunca çabuk dişhekimine başvurulması gerekir. Uygun şartlarda korunmuşsa ve en geç yarım saat içerisinde diş hekimine ulaştırılmışsa reimplantasyon (dişin tekrar kendi yuvasın yerleştirilmesi) ile kurtulma şansı %90 dır.
Diş Ağrısı ve Tedavisi
Diş ağrısı; diş çürümesi, diş minesinin aşınması, diş etlerinin iltihaplanması veya bunlara benzer sebeplerden kaynaklanır.
Diş ağrısı , neredeyse herkesin yaşamının bir veya birden fazla döneminde yakındığı bir rahatsızlıktır. Genel kanaat, diş ağrılarının basit ağrılar olduğu yönündedir ve bu sebeple dayanılmaz hale gelinceye kadar dişhekimine gitmek genellikle ertelenir. Ayrıca yine aynı kanı sebebiyle bilinçsiz ağrı kesici kullanımının ve çeşitli yöntemlerin en sık görüldüğü ağrı türlerinden biridir.
Diş ağrılarının sebepleri
Diş minesinin aşınması
Dişeti hastalıkları
Diş çürükleri ve diş abseleri
Gömülü Dişler (yirmilik dişler)
Sinüzit gibi ağız dışı hastalıklar olarak sıralanabilir.
Diş ağrıları nedenleri arasında en sık görülen diş çürükleridir. Toplumun %97’sinde diş çürüklerine rastlanmaktadır. Bu durum özellikle yetersiz veya kötü ağız hijyeninden kaynaklanır. Ağız içine yerleşen bakteriler şekerli ve unlu yiyecek kalıntıları ile asit oluşturur ve bu da dişin koruyucu tabakasını zayıflatarak çürüklere sebep olur.
Diş ağrıları genellikle zonklama biçiminde ve son derece rahatsız edici olarak hissedilir. Ağrı gittikçe şiddetlenir ve bazen dayanılmaz bir hal alır. Özellikle abse gibi iltihabi bir durum mevcutsa dışarıdan farkedilecek kadar şişliklere sebep olabilir. Sıcak – soğuk hassasiyeti ve dişe bastırınca hassasiyet artar. Dişlerde minik kırılmalar görülebilir.
Diş ağrısı başladığında zaman kaybetmeden bir dişhekimine gitmekte yarar vardır. Çünkü diş ağrısı sebeplerinden de anlaşılacağı gibi, ağrı kendi kendine geçme özelliği göstermez ve tedavi gerektirir.
Diş Ağrısı ve Tedavisi (diş ağrısına pratik çözümler)
Kesinlikle ağrıyan diş üzerine ASPİRİN ya da herhangi bir ağrı kesici ilaç uygulanmamalıdır. Kimyasal yapıları sebebi ile bu gibi ilaçlar dişetinde ve çevredeki yumuşak dokularda tahrişlere sebep olabilmektedir. Bu da diş ağrısının yanında ekstra bir ağrının oluşmasına sebep olacaktır.
Ağrıyan diş üzerinde ve dişlerin arasında bulunan gıda artıkları, diş fırçası ve diş ipi kullanılarak temizlenmeli ve yarım su bardağına yarım çay kaşığı tuz ilave ederek karıştırılmalı ve bu tuzlu su ile ağız iyice çalkalanmalıdır.
Diş hekimine gitmeden önce ağrı kesici bir ilaç alınabilir.
Eğer iltihap nedeni ile yüzde şişlik oluşmuşsa o bölgeye soğuk kompres yapılmalıdır.
Diş üzerinde çürük nedeni ile oyuk oluşmuşsa buraya çok az karanfil yağı (eugenol) emdirilmiş pamuk konulabilir. Eugenol ağrının hafiflemesini sağlayacaktır. Ancak, bu işlemi yaparken eugenol ün diş etine sızması önlenmelidir. Çünkü karanfil yağı da yumuşak dokuları tahrip edici özelliğe sahiptir.
Bir an önce diş hekimine başvurulmalıdır.
Dil – Dudak – Yanak Yaralanması Durumunda Ne Yapılmalıdır? Dil – Dudak – Yanak Yaralanması
Yaralı bölge ılık su ile temizlenmelidir.
Yara bölgesinde kanama varsa kanamanın durması için gazlı bezle basınç uygulanmalıdır.
Yanak ya da dudak dışından soğuk kompres uygulanmalıdır.
Eğer yara fazla büyükse ve kanama devam ediyorsa, dişhekimine ya da en yakın acil polikliniğine başvurulmalıdır.
Temas sporlarında meydana gelebilecek, dudak, yanak yaralanmalarından korunmak için ağız koruyucular geliştirilmiştir
Ağız koruyucu nedir ? Hangi amaçla kullanılırlar?
Ağız koruyucuları alt ve üs dişler arasına yerleştirilerek yumuşak plastikten yapılmış apereylerdir. Özellikle futbol, basketbol, güreş, gibi kontakt spor yapan sporcularda ve oyun çağındaki çocuklarda ya diğer sporcuların ya spor ekipmanlarının çarpması ya da düşme sonucu yaralanmalar olabilmektedir. Spor yaralanmaları içerisinde diş, çene, dudak ve dil gibi ağız içerisindeki dokuların yaralanmaları önemli yer kaplamaktadır. Ağız koruyucuları kullanılarak bu yaralanmalar önemli ölçüde önlenebilmektedir.
Alt ve üst dişler arasında yumuşak bir yastık görevi yaparak, dişlerin arasınadaki direk teması kaldırır.Bu şekilde alt ve üst dişlerin çarpması ile meydana gelen travmalar sonucunda oluşan şoku absorbe ederek, olası beyin sarsıntılarını, diş ve çene kırklarını, dil ve yanak yaralanmalarını büyük oranda önlerler. Bu özellikleri ile ağız koruyucuları her yaştaki sporcunun vazgeçilmez ekipmanlarından bir tanesi olmalıdır. Ağız koruyucularının koruyuculuk işlevlerini yerine getirebilmeleri için alt ve üst çene dişlerinin arasına yerleştirilen ve dişelerin birbirleri ile temasını önleyen bölümünün 3 -5 mm kalınlığında olması gerekmektedir.
Üç çeşit ağız koruyucusu vardır.
Kişiye özel yapılan ağız koruyucuları: Diş hekimi tarafından kişiye özel üretilir. Bu nedenle dişler ile tam bir uyum sağlayabilmektedir. En iyi koruma bu tip ağız koruyucuları ile sağlanmaktadır.
Hazır tipte ağız koruyucuları: Spor malzemesi satan mağazalarından kolaylıkla elde edilebilirler. Fabrikasyon olarak üretilmişlerdir. Diğerlerine kıyasla daha ucuzdurlar. Ancak dişlere uyumu tam olmadığı için koruyuculuk işlevini istenildiği gibi yerine getirememektedirler.
Ağız içerisinde şekillenen ağız koruyucuları: Akrilik ya da kauçuk esaslı özel maddeler ağza yerleştirilerek gerekli şekli aldıktan sonra sertleşmeleri sağlanır. Dişhekimi tarafında hazırlanması gerekmektedir.
İşlevlerini uzun süre ve yeterli bir şekilde yapabilmeleri için kullanımlarında ve bakımlarında özen gösterilmelidir.
Ağız koruyucularının kullanımında dikkat edilecek hususlar:
Ağız koruyucularının kişiye özel bir malzeme olduğu unutulmamalıdır. Bu yüzden başkasının kullanmasına izin verilmemelidir.
Saklanmadan önce bir ağız gargarası içerisine batırılıp çıkartılmalıdır.
Üzerine herhangi bir ağırlık koyulmamalıdır.
Aşırı sıcak deformasyonlara neden olacağı için güneş ışığında ya da sıcak havalarda otomobil içerisinde tutulmamalıdır.
Ağız koruyucusunun kuru muhafaza edilmesi gereklidir. Bunun için iyi havalanabilen saklama kutusu kullanılmalıdır.
Kullanmadan önce ılık su ve sabunla yıkanmalıdır. Sıcak su kullanılmamalıdır. Özellikle 3. tip ağız koruyucularını sıcaklık karşısında yumuşayacağı için deforme olabilir.
Diş çekimi sonrasında oluşan kanamalarda ne yapılır?
Diş çekiminden sonra oluşan hafif kanamalar normaldir.
Şiddetli kanama varsa hemen diş hekiminize ya da en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
Sızıntı şeklinde kanama varsa çekim yeri üzerine konulan gazlı bez basınç uygulayarak yarım saat tutulursa kanama duracaktır.
Eğer kanama hala devam ederse en uygun olanı dişhekiminize başvurmanızdır. Bu mümkün değil ise bir çay poşetini suda ıslattıktan sonra gazlı beze sarınız ve çekim yerine basınçla uygulayınız . Çay yaprağı içerisinde bulunan kanın pıhtılaşmasına yardımcı mineraller sayesinde yarım saat içerisinde kanama duracaktır.
Eğer sonuç alınmaz ise diş hekiminiz ya da en yakın sağlık merkezine başvurunuz.
Diş çekimini takiben öneriler
Hekiminizin yanından ayrıldıktan sonra, gaz tamponu ısırarak yerinde tutunuz. Kanama var ise ikinci tamponu da çekim yerine uygulayabilirsiniz.
Çekimi takiben 4-6 saat kadar sızıntı halinde kanama meydana gelebilir.
Çekimden sonra mümkünse başınız yüksekte olmak kaydıyla yatınız.
Çekimi takiben yaklaşık 2 saat kadar herhangi bir şey yemeyiniz. Sıcak yiyeceklerden kaçınınız.
Alkol ve kanamayı arttırabilecek olan ilaçları kullanmayınız.
Eğer herhangi bir sorun olur ise (diş ağrısı, fazla ve uzun süre kanama) dişhekiminize başvurunuz.